Alıntıdır.
Ekstra Bilgi:
Nükleer Santrallerin Sebep Olduğu Çevresel Sorunlar
Radyoaktif maddeler
kullanılarak elde edilen
nükleer enerjinin büyük kısmından elektrik enerjisi elde edilir. Nükleer
santrallar, enerji elde edilirken termik
santrallerde olduğu gibi dışarı karbon dioksit (CO2)ve kükürt dioksit (SO2) gibi çevreye zararlı gaz ve kül bırakmaz. Ancak reaktörden çıkan kullanılmış yakıt,
yüksek radyoaktiviteye sahip birçok madde içerir.
Bu nükleer atıkların çevreye ve insana zarar vermeden tasfiyesi
çok önemli bir problemdir.
Radyoaktif atıkların dış ortamla irtibat kurmaları telafisi mümkün olmayan sorunlara yol açabilir. Bu konudaki en önemli tedbir, radyoaktif atıkların yeryüzünün 500 ile 1200 m altında, yer altı su kaynaklarına uzak yerlerde özel depolara
gömülme- sidir. Ayrıca atıklar yüksek sıcaklıkta cam eriyiği ile karıştırılıp metal
silindirler
içine
boşaltılır ve soğuduğunda camsı bir yapı oluşturur. Cam suda çözünmeyen bir malzeme olduğundan yer altındaki nükleer
atıkların yeryüzüne çıkma ihtimali daha da azalmaktadır. Aslında nükleer atıkların tehlikesi kurşun,
cıva
ve arsenik gibi zehirli atıklara
kıyasla daha azdır. Çünkü radyoaktif atıkların radyoaktivitesi zamanla azalırken zehirli atıklar çevreye atıldıkları ilk günkü gibi kalır.
Nükleer parçalanma çok kısa sürede çok fazla enerjinin ortaya çıkmasını sağlar. Santrallerde bu enerjinin
etkisiyle çok sıcak bir
ortam oluşur. Bundan
dolayı santraller sürekli olarak soğutulmak zorundadır. Soğutma işlemi de akarsulardan veya denizlerden alınan suyla yapılmaktadır. Soğutma işlemi için kullanılan su,
dışarı
verildiğinde yüksek oranda ısınmakta ve
o yöredeki canlılarının ölmesine sebep olmaktadır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder